phytophthora spp
phytophthora infestans
phytophthora capsici
phytophthora blight
phytophthora blight tomato
Bu sorun meyve ağaçlarında çok sık gözükmektedir.
Phytophthora türü funguslarda kullanılacak en etkili mücadele yöntemi kimyasal mücadele olarak fosforoz asidi kullanmaktır.Bu sorun meyve ağaçlarında çok sık gözükmektedir.İlaç olarak proguard 600 ve diriftçe 400 kullanımında başarıya ulaşılmıştır.çileklerde kullanılan diriftçe 400 hastalığı durdurmuştur.
ziraatmühendisim
1 Ekim 2015 Perşembe
16 Eylül 2015 Çarşamba
Nar Hastalıkları
Narda Kahverengi Leke Hastalığı
Hastalık ilk baharda çiçek ve küçük meyvelerde görülür.Çiçek ve meyvelerde lekeler oluşur ,daha sonra çatlamalar görülür .
Mücadele
Çiçek tomurcukları belirginleşince taç yapraklar dökülünce ve meyveler ceviz büyüklüğüne ulaşınca fungistlerle ilaçlanmalı ( bakırhidroksit,mancozeb %80, tebcuconazole gibi )
Kültürel önlemler olarak öncelikle sık dikim yapılmamalı ,sulama ve güreleme düzenli olmalı, yanlış gübreleme yapılmamalı örenğin fazla azotlu gübre çatlamaya sebep olur .Budama da hastalıklı dallar ve narlar toplanmalı ve uzaklaştırılmalı.
Hastalık ilk baharda çiçek ve küçük meyvelerde görülür.Çiçek ve meyvelerde lekeler oluşur ,daha sonra çatlamalar görülür .
Mücadele
Çiçek tomurcukları belirginleşince taç yapraklar dökülünce ve meyveler ceviz büyüklüğüne ulaşınca fungistlerle ilaçlanmalı ( bakırhidroksit,mancozeb %80, tebcuconazole gibi )
Kültürel önlemler olarak öncelikle sık dikim yapılmamalı ,sulama ve güreleme düzenli olmalı, yanlış gübreleme yapılmamalı örenğin fazla azotlu gübre çatlamaya sebep olur .Budama da hastalıklı dallar ve narlar toplanmalı ve uzaklaştırılmalı.
4 Eylül 2015 Cuma
Zehirli Çiçekler
Zehirli Çiçekler
Evlerde kullanılan ama zehirli olan süs bitkileri aşağıda verilmiştir.Çocuklarınız bu bitkilerden uzak dursun .
1-Süs Biberi
Evlerde kullanılan ama zehirli olan süs bitkileri aşağıda verilmiştir.Çocuklarınız bu bitkilerden uzak dursun .
1-Süs Biberi
2-Zakkum
3-Duvar Sarmaşığı
4-Açelya
5- Çuha Çiçeği
6- sıklamen
7- Atatürk Çiçeği
8- Difenbahya
3 Eylül 2015 Perşembe
Bitkilerde Kalsiyum Noksanlığı
Bitkilerde Kalsiyum Noksanlığı
Bitkilerde Ca noksanlığı meristem dokularının büyümesini yavaşlatır. Noksanlık belirtileri önce büyüme noktalarında ve genç yapraklarda kendini gösterir. Genç yapraklar deforme olur ve yaprak kenarlarında siyah ve kahverengi nekrozlar oluşur. Noksanlıktan zarar gören dokularda hücre duvarları eridiğinden buraları yumuşak bir yapı kazanır. Kök uçları jelatinleşir.
Mineral toprakların çoğu Ca bakımından zengin oldukları için, bitkilerde mutlak bir Ca noksanlığına bağlı, simptomlar nadiren görülür. Buna karşılık meyve ve depo organlarına Ca akışında ortaya çıkan azalmalar daha sık olarak Ca noksanlığı simptomları yaratır. Elmada kalsiyum noksanlığında meyvenin yüzeyi siyah noktalı ve pütürlü bir hal alır. Domates ve biber de meyvede çürüme, kerevizde meyve içinin karaması, Brüksel lahanasında içten kahverengileşme kalsiyum noksanlığının meydana getirdiği zararlardır. Bütün bitki dokularında Ca+2 iyonları transpirasyona bağlı olarak ksilem borularında oluşan aşağıdan yukarı doğru su hareketi ile taşınır. Ksilem suyunda Ca+2 iyonları konsantrasyonu düşük ise veya meyveden terleme (transpirasyon) düşük ise, meyvelere ulaşan Ca+2 iyonları miktarı yetersiz kalır ve simptomlar ortaya çıkar. NH4-N beslenmesi, toprakta su yetersizliği ve yüksek tuz konsantrasyonu ksilem suyundaki Ca+2 iyonları miktarını azaltır. Bu nedenle bu faktörler domateste çürümelere yol açan etmenler olarak bilinir.
Toprak çözeltisinden kalsiyumun alınıp yukarı taşınması kök uçları vasıtasıyla olmaktadır. Bu nedenle yeni köklerin oluşumunu engelleyen düşük sıcaklık, yetersiz havalanma gibi faktörler Ca alımını engelleyerek noksanlığa neden olabilir. Floem dokularında bulunan Ca immobildir. Bu nedenle daha önce absorbe edilmiş olan kalsiyumun meyve olumu döneminde floemde taşınarak meyveye ulaşması güçtür. Meyve olumu devresinde topraktan Ca+2 absorbe edilerek ksilem yolu ile meyveye ulaşmadığı takdirde meyvelerde Ca noksanlığı zararları görülebilecektir. Aynı nedenle, Ca beslenmesi durumunu saptamak için bitki yapraklarının analiz edilmesi her hangi bir yarar sağlamamaktadır. Çünkü açıklanmış olduğu gibi yapraklarda bulunan kalsiyumun meyveye taşınması gerçekleşmemektedir.
Bitkilerde Ca noksanlığı meristem dokularının büyümesini yavaşlatır. Noksanlık belirtileri önce büyüme noktalarında ve genç yapraklarda kendini gösterir. Genç yapraklar deforme olur ve yaprak kenarlarında siyah ve kahverengi nekrozlar oluşur. Noksanlıktan zarar gören dokularda hücre duvarları eridiğinden buraları yumuşak bir yapı kazanır. Kök uçları jelatinleşir.
Mineral toprakların çoğu Ca bakımından zengin oldukları için, bitkilerde mutlak bir Ca noksanlığına bağlı, simptomlar nadiren görülür. Buna karşılık meyve ve depo organlarına Ca akışında ortaya çıkan azalmalar daha sık olarak Ca noksanlığı simptomları yaratır. Elmada kalsiyum noksanlığında meyvenin yüzeyi siyah noktalı ve pütürlü bir hal alır. Domates ve biber de meyvede çürüme, kerevizde meyve içinin karaması, Brüksel lahanasında içten kahverengileşme kalsiyum noksanlığının meydana getirdiği zararlardır. Bütün bitki dokularında Ca+2 iyonları transpirasyona bağlı olarak ksilem borularında oluşan aşağıdan yukarı doğru su hareketi ile taşınır. Ksilem suyunda Ca+2 iyonları konsantrasyonu düşük ise veya meyveden terleme (transpirasyon) düşük ise, meyvelere ulaşan Ca+2 iyonları miktarı yetersiz kalır ve simptomlar ortaya çıkar. NH4-N beslenmesi, toprakta su yetersizliği ve yüksek tuz konsantrasyonu ksilem suyundaki Ca+2 iyonları miktarını azaltır. Bu nedenle bu faktörler domateste çürümelere yol açan etmenler olarak bilinir.
Toprak çözeltisinden kalsiyumun alınıp yukarı taşınması kök uçları vasıtasıyla olmaktadır. Bu nedenle yeni köklerin oluşumunu engelleyen düşük sıcaklık, yetersiz havalanma gibi faktörler Ca alımını engelleyerek noksanlığa neden olabilir. Floem dokularında bulunan Ca immobildir. Bu nedenle daha önce absorbe edilmiş olan kalsiyumun meyve olumu döneminde floemde taşınarak meyveye ulaşması güçtür. Meyve olumu devresinde topraktan Ca+2 absorbe edilerek ksilem yolu ile meyveye ulaşmadığı takdirde meyvelerde Ca noksanlığı zararları görülebilecektir. Aynı nedenle, Ca beslenmesi durumunu saptamak için bitki yapraklarının analiz edilmesi her hangi bir yarar sağlamamaktadır. Çünkü açıklanmış olduğu gibi yapraklarda bulunan kalsiyumun meyveye taşınması gerçekleşmemektedir.
Azot Noksanlığı
Azot Noksanlığı
Azot noksanlığında bitkilerde büyüme oranı düşer yani bitkinin büyümesi yavaşlar. Bitki küçük kalır, yapraklar küçülür ve yaşlı yapraklar genelde vaktinden önce dökülür.
Kök gelişmesi etkilenir ve özellikle köklerde dallanma zayıflar. Bununla birlikte N noksanlığında kök/gövde oranı genelde büyür. Azot noksanlığı kloroplastlarda bozulmaya ve kloroplast oluşumunda gerilemeye yol açar.
Bu yüzden azot noksanlığında yapraklarda kloroz görülür. Kloroz yaprağın yeşil rengini kaybederek sararması anlamına gelmektedir. Azot noksanlığında yapraklarda görülen kloroz, bütün yaprağın homojen bir şekilde sararması şeklinde ortaya çıkar.
Sararma ilk önce yaşlı yapraklarda görülür. Noksanlığın ileri devrelerinde ve çok şiddetli olması durumunda yapraklarda nekrozlarda görülebilir. Bu özelliği ile N noksanlığı K ve Mg noksanlıklarından ayrılır. Klorotik ve nekrotik görünümler K ve Mg noksanlıklarında, gelişmenin daha önceki devrelerinde ortay çıkar.
Azot noksanlığında bitkiler erken olgunlaşır ve vegetatif gelişme periyodu kısalır. Bu erken yaşlanma büyük olasılıkla azotun sitokinin sentezi ve taşınması üzerine olan etkisinden kaynaklanmaktadır. Sitokinin bitkinin kuvvetli büyümesi ve genç dönemde daha uzun süre kalmasını sağlayan bir hormondur. Azot noksanlığında bu hormonun azalması bitkinin erken yaşlanmasına, diğer bir deyimle vegetatif gelişme periyodunun kısa olmasına neden olur.
Azot noksanlığında bitkilerde büyüme oranı düşer yani bitkinin büyümesi yavaşlar. Bitki küçük kalır, yapraklar küçülür ve yaşlı yapraklar genelde vaktinden önce dökülür.
Kök gelişmesi etkilenir ve özellikle köklerde dallanma zayıflar. Bununla birlikte N noksanlığında kök/gövde oranı genelde büyür. Azot noksanlığı kloroplastlarda bozulmaya ve kloroplast oluşumunda gerilemeye yol açar.
Bu yüzden azot noksanlığında yapraklarda kloroz görülür. Kloroz yaprağın yeşil rengini kaybederek sararması anlamına gelmektedir. Azot noksanlığında yapraklarda görülen kloroz, bütün yaprağın homojen bir şekilde sararması şeklinde ortaya çıkar.
Sararma ilk önce yaşlı yapraklarda görülür. Noksanlığın ileri devrelerinde ve çok şiddetli olması durumunda yapraklarda nekrozlarda görülebilir. Bu özelliği ile N noksanlığı K ve Mg noksanlıklarından ayrılır. Klorotik ve nekrotik görünümler K ve Mg noksanlıklarında, gelişmenin daha önceki devrelerinde ortay çıkar.
Azot noksanlığında bitkiler erken olgunlaşır ve vegetatif gelişme periyodu kısalır. Bu erken yaşlanma büyük olasılıkla azotun sitokinin sentezi ve taşınması üzerine olan etkisinden kaynaklanmaktadır. Sitokinin bitkinin kuvvetli büyümesi ve genç dönemde daha uzun süre kalmasını sağlayan bir hormondur. Azot noksanlığında bu hormonun azalması bitkinin erken yaşlanmasına, diğer bir deyimle vegetatif gelişme periyodunun kısa olmasına neden olur.
Herbisit Zararı ve Fitotoksisite
Buğdayda Fitotoksisite
Buğdayda kullanılan herbisitlerin insektisitler ile karıştırılması buğdayın fitotoksitite yapma olasılığı yükseltir.
Bu konuda edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çiftçimiz geniş yapraklı otlar için 1 Adet Dar yapraklı otlar için de 1 Adet herbisit kullanmıştır.
Bununla yetinmeyip gübre ve süne ilacı da eklemiştir.Bu durumda bitki strese girmiş ve gelişme geriliği gözlenmiştir.Resimlerde görüldüğü gibi herbisit ve diğer ilaçların buğdayda fitotoksitide etkisi görülmektedir.
Buğdayda kullanılan herbisitlerin insektisitler ile karıştırılması buğdayın fitotoksitite yapma olasılığı yükseltir.
Bu konuda edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çiftçimiz geniş yapraklı otlar için 1 Adet Dar yapraklı otlar için de 1 Adet herbisit kullanmıştır.
Bununla yetinmeyip gübre ve süne ilacı da eklemiştir.Bu durumda bitki strese girmiş ve gelişme geriliği gözlenmiştir.Resimlerde görüldüğü gibi herbisit ve diğer ilaçların buğdayda fitotoksitide etkisi görülmektedir.
Bitki çeşitli sebeplerden dolayı strese girer daha sonra danelerin dolmu ve kardeşleneme az olması sorunu ortaya çıkmaktadır.
Domates Hastalıkları ve Zararlıları
Domateste Solgunluk
Etmenin genel özellikleri :Domateslerde görülen Fusarium etmenleri:- Fusarium oxysporium Schl. f.sp. lycopersici (Sacc.) S.&H. (Solgunluk Hastalığı)- Fusarium oxysporium Schl. f.sp.radicis-lycopersici J. S. (Kök Çürüklüğü Hastalığı)
- Fusarium solani
Fusarium oxysporium Schl. f.sp. lycopersici (Sacc.) S.&H. (Solgunluk Hastalığı):Solgunluk etmeni, tropoik ve suptropik iklim koşulları, özellikle kumlu topraklarda daha zararlıdır. Fungal hastalık etmeni olan fungus toprakta misel ve spor formunda, özellikle de dayanıklı sporları olan klamidiospor olarak olumsuz koşulları geçirirler. Hastalık etmeni tohum ve toprak kökenlidir. İnfekteli bitkilerden elde edilen tohumların yaklaşık % 3' nin bulaşık olduğu belirlenmiş ve fungus tohum kabuğu altına yerleşmektedir. Uzun mesafeli taşınmalar genellikle bu yolla olabilir. Sulama suyu, toprak işleme aletleri ve bulaşık bitkiler ile yakın ve uzak mesafelere taşınabilir. Fungusun 3 çeşit eşeysiz sporu var, çok rastlanan mikrokonidiler 1-2, makrokonidiler 3-4 bölmeli ve klamidiosporları 1-2 bölmeli ve kalın hücre duvarlıdır. Makrokonidiler incelendiğinde muz gibi kıvrık sporları ile en iyi şekilde tanınırlar.
Belirtileri:
Fide devresinde hastalık belirtisi ilk önce solgunluk olarak kendini gösterir ve daha sonlaraı fideler ölebilir. Yaşlı bitkilerde oluturduğu belirtiler ise, yaprak damarlarının açılması, bitkilerin bodurlaşması, alt yapraklarının sararması, adventif kök oluşumu (yeni kök oluşumu),yaprak ve dalların solması ve yaprak kenarlarında nekrozların oluşumu şeklindedir. Sera koşullarında solgunluk belirtileri genellikle gün ortasında ve sıcak havalarda kendini belli eder. Gözlenen bu belirtiler genellikle bitkinin veya yaprağın bir yarısında görülmektedir. İletim dokusu hastalığı olduğu içinde bitkiler canlı iken etmenin bitki üzerinde misel ve sporlarını oluşturmayabilir. Hastlığın şiddetli ve sık olduğu bölgelerde bitkiler üzerinde açık pempe renkte spor ve misellerine rastlanabilir. Köklerdeki belirtiler ise özellikle küçük yan köklerin siyah bir renk almasına, daha sonrada çürümesine neden olabilir. Kölerin ölmesinden dolayıda bitkiler sararır ve solarlar. Bitkinin toprak yüzeyine yakın gövdesinden enine kesite bakıldığında, iletim demetlerinde kahverengi bir halka görülür. Fusarium oxysporium Schl. f.sp.radicis-lycopersici J. S. (Kök Çürüklüğü Hastalığı):Konukçuları Solonaceous ve Leguminous bitkileri ile sınırlı olup, domates, biber, patlıcan, soyafasulyesi, fasulye, bezelye ve yerfıstığıdır. Fungus serin toprak sıcaklıklarını tercih eder.
Belirtileri: Kök ve toprağa yakın gövde kısımlarında görülen hastalık diğer Fussarium türünden farklı belirti gösterir. Fungus köklerin kortikal dokularından ve sekonder ya da yan köklerin oluşumundan doğan doğal açıklardan bitkiye giriş yapar, bundan dolayı bu bölgedeki iletim dokularına doğru ilerleyen bir kahverengi bir leke ouşturur. İletim demeti kararması zamanla yukarı doğru ilerleme gösterir. Genç fideler fungus tarafından ölmesine rağmen, tiçari koşullarda yetiştirilen gelişmiş bitkiler ilk meyve alımına kadar hiç solgunluk göstermeyebilir. Ağır meyve bağlamış bitkiler güneşli günlerde solgunluk gösterir, yan yatar ve daha ileri aşamada ölebilir.
Fusarium solani (Fusarium Tepe ve Kök Çürüklüğü): Fungus spor olarak torakta uzun süre canlılığını muhafaza edebilir.Hastalık daha çok serin sıcaklıkları tercih eder.
Belirtileri: Kök çürüklüğü etmeni genç yeşil aksamlarda iç doku kararmasına ve nekrotik lekelere neden olmaktadır. Yeşil aksam belirtileri belirli virüs (Domates Lekeli Solgunluk ve Yonca Mozaik Virüsleri) belirtilerine benzer olabilir Çiçekler çoğunlukla nekrotik bir hal alır. Toprak üstü belirtiler tek bir dal ile sınırlı olabilir. Şiddetli durumlarda bitkile ölmektedir. Yaklaşık 1-3 cm uzunluğunda olan koyu kahverengi leke ana yan köklerin üzerinde görülmektedir. Lezyonlar coğunlukla toprağın 30 cm içerisindeki kökler üzerinde ortay çıkar ve internal olarak iletim dokularının kahverengi şekilde ren bozulması belirtiden itibaren 3-10 cm kadar uzayabilir. Belirtileri: Kök ve toprağa yakın gövde kısımlarında görülen hastalık diğer Fussarium türünden farklı belirti gösterir. Fungus köklerin kortikal dokularından ve sekonder ya da yan köklerin oluşumundan doğan doğal açıklardan bitkiye giriş yapar, bundan dolayı bu bölgedeki iletim dokularına doğru ilerleyen bir kahverengi bir leke ouşturur. İletim demeti kararması zamanla yukarı doğru ilerleme gösterir. Genç fideler fungus tarafından ölmesine rağmen, tiçari koşullarda yetiştirilen gelişmiş bitkiler ilk meyve alımına kadar hiç solgunluk göstermeyebilir. Ağır meyve bağlamış bitkiler güneşli günlerde solgunluk gösterir, yan yatar ve daha ileri aşamada ölebilir.
Fusarium solani (Fusarium Tepe ve Kök Çürüklüğü): Fungus spor olarak torakta uzun süre canlılığını muhafaza edebilir.Hastalık daha çok serin sıcaklıkları tercih eder.Belirtileri: Kök çürüklüğü etmeni genç yeşil aksamlarda iç doku kararmasına ve nekrotik lekelere neden olmaktadır. Yeşil aksam belirtileri belirli virüs (Domates Lekeli Solgunluk ve Yonca Mozaik Virüsleri) belirtilerine benzer olabilir Çiçekler çoğunlukla nekrotik bir hal alır. Toprak üstü belirtiler tek bir dal ile sınırlı olabilir. Şiddetli durumlarda bitkile ölmektedir. Yaklaşık 1-3 cm uzunluğunda olan koyu kahverengi leke ana yan köklerin üzerinde görülmektedir. Lezyonlar coğunlukla toprağın 30 cm içerisindeki kökler üzerinde ortay çıkar ve internal olarak iletim dokularının kahverengi şekilde ren bozulması belirtiden itibaren 3-10 cm kadar uzayabilir. Belirtileri: Kök ve toprağa yakın gövde kısımlarında görülen hastalık diğer Fussarium türünden farklı belirti gösterir. Fungus köklerin kortikal dokularından ve sekonder ya da yan köklerin oluşumundan doğan doğal açıklardan bitkiye giriş yapar, bundan dolayı bu bölgedeki iletim dokularına doğru ilerleyen bir kahverengi bir leke ouşturur. İletim demeti kararması zamanla yukarı doğru ilerleme gösterir. Genç fideler fungus tarafından ölmesine rağmen, tiçari koşullarda yetiştirilen gelişmiş bitkiler ilk meyve alımına kadar hiç solgunluk göstermeyebilir. Ağır meyve bağlamış bitkiler güneşli günlerde solgunluk gösterir, yan yatar ve daha ileri aşamada ölebilir.Fusarium solani (Fusarium Tepe ve Kök Çürüklüğü): Fungus spor olarak torakta uzun süre canlılığını muhafaza edebilir.Hastalık daha çok serin sıcaklıkları tercih eder.Belirtileri: Kök çürüklüğü etmeni genç yeşil aksamlarda iç doku kararmasına ve nekrotik lekelere neden olmaktadır. Yeşil aksam belirtileri belirli virüs (Domates Lekeli Solgunluk ve Yonca Mozaik Virüsleri) belirtilerine benzer olabilir Çiçekler çoğunlukla nekrotik bir hal alır. Toprak üstü belirtiler tek bir dal ile sınırlı olabilir. Şiddetli durumlarda bitkile ölmektedir. Yaklaşık 1-3 cm uzunluğunda olan koyu kahverengi leke ana yan köklerin üzerinde görülmektedir. Lezyonlar coğunlukla toprağın 30 cm içerisindeki kökler üzerinde ortay çıkar ve internal olarak iletim dokularının kahverengi şekilde ren bozulması belirtiden itibaren 3-10 cm kadar uzayabilir. Belirtileri: Kök ve toprağa yakın gövde kısımlarında görülen hastalık diğer Fussarium türünden farklı belirti gösterir. Fungus köklerin kortikal dokularından ve sekonder ya da yan köklerin oluşumundan doğan doğal açıklardan bitkiye giriş yapar, bundan dolayı bu bölgedeki iletim dokularına doğru ilerleyen bir kahverengi bir leke ouşturur. İletim demeti kararması zamanla yukarı doğru ilerleme gösterir. Genç fideler fungus tarafından ölmesine rağmen, tiçari koşullarda yetiştirilen gelişmiş bitkiler ilk meyve alımına kadar hiç solgunluk göstermeyebilir. Ağır meyve bağlamış bitkiler güneşli günlerde solgunluk gösterir, yan yatar ve daha ileri aşamada ölebilir.Fusarium solani (Fusarium Tepe ve Kök Çürüklüğü): Fungus spor olarak torakta uzun süre canlılığını muhafaza edebilir.Hastalık daha çok serin sıcaklıkları tercih eder.Belirtileri: Kök çürüklüğü etmeni genç yeşil aksamlarda iç doku kararmasına ve nekrotik lekelere neden olmaktadır. Yeşil aksam belirtileri belirli virüs (Domates Lekeli Solgunluk ve Yonca Mozaik Virüsleri) belirtilerine benzer olabilir Çiçekler çoğunlukla nekrotik bir hal alır. Toprak üstü belirtiler tek bir dal ile sınırlı olabilir. Şiddetli durumlarda bitkile ölmektedir. Yaklaşık 1-3 cm uzunluğunda olan koyu kahverengi leke ana yan köklerin üzerinde görülmektedir. Lezyonlar coğunlukla toprağın 30 cm içerisindeki kökler üzerinde ortay çıkar ve internal olarak iletim dokularının kahverengi şekilde ren bozulması belirtiden itibaren 3-10 cm kadar uzayabilir. Mücadelesi: Kültürel Mücadele:1. 3-4 yıl ürün rotasyonu ve devamlı üretim alanlarından konukçusu bitkilerinin uzaklaştırılmalı.
2. Hastalıktan ari fidelerin kullanımı.
3. Sera ve tohum yataklarında hastalıktan ari toprak, su ve alet-ekipmanı kullanılmalı.
4. Dayanıklı çeşitler tercih edilmeli.
5. Hastalıklı fideler hemen yetiştirlme ortamlarında uzaklaştırılmalı ve imha edilmeli. Kimyasal Mücadele:2. Hastalıktan ari fidelerin kullanımı.3. Sera ve tohum yataklarında hastalıktan ari toprak, su ve alet-ekipmanı kullanılmalı. 4. Dayanıklı çeşitler tercih edilmeli.5. Hastalıklı fideler hemen yetiştirlme ortamlarında uzaklaştırılmalı ve imha edilmeli. Kimyasal Mücadele:2. Hastalıktan ari fidelerin kullanımı.3. Sera ve tohum yataklarında hastalıktan ari toprak, su ve alet-ekipmanı kullanılmalı. 4. Dayanıklı çeşitler tercih edilmeli.5. Hastalıklı fideler hemen yetiştirlme ortamlarında uzaklaştırılmalı ve imha edilmeli. Kimyasal Mücadele:Zirai Mücadele Teknik Talimatlarına göre tavsiye edilen kimyasal ilaçlar aşağıdaki tabloda verilmektedir.
Kullanılan Kimyasal İlaçlar (Fungisid) |
Kullanım Miktarı
(100 Litre) |
Bakır Oksiklorid WP 50% | 500 g fidelik |
Benomyl Wp 50 % | 100 g |
Bordo Bulamacı Sıvı | 500+1000 g fidelik |
Captan WP 50 % | 250 g Fidelik |
Captan+PCNB Toz 10+10 % | 40 g/ m2 Toprak |
Formaldehit EM 400 g/l | 4 lt (m2 ye 150 cc) |
Mancozeb WP 80% | 200 g |
Maneb WP 80% | 200 g/100kg tohum |
Maneb WP 80% | 250 g fidelik |
Methyl Bromide Gaz 98% | 60 g m2 toprak |
PCNB Toz 18% | 35 g/m2 toprak |
Propineb WP 70% | 250 g fidelik |
Thiram WP 80% | 200 g/100kg tohum |
Tolclofos Methyl WP 50 % | 100 g |
Hymexazol SC 360 g/l | 150 cc |
http://www.bitkisagligi.net/ adresinden alıntıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)